22 Temmuz 2014 Salı

Avukatlık Ücret Sözleşmesi



AVUKATLIK SÖZLEŞMESİ
Avukatlık sözleşmesi; baro levhasına yazılı olup, mesleğini serbest olarak yapan avukat veya avukatlık ortaklığı ile iş sahibi arasında bağıtlanan, hukukî ilişkilerin düzenlenmesini, hukukî sorun ve uyuşmazlıkların çözümlenmesini konu edinen, tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir.

NİTELİKLERİ
1. Avukatlık sözleşmesi her iki tarafa borç yükleyen “tam iki taraflı” sözleşmedir. Avukatın yükümlülükleri, başta “özenle hizmetin yerine getirilmesi” olmak üzere varsa yazılı sözleşme, yasa, meslek kuralları, meslek örgütü kararları, mesleki düzen ve gelenekleri ile ortaya çıkmakta; iş sahibinin de başta ücret ödeme ve bilgi verme olmak üzere çeşitli yükümlükleri bulunmaktadır.
2. Avukatlık sözleşmesine konu hizmet, ücret karşılığı yapılan bir hizmettir. Ücret alınmaması veya AvK. gereği belirlenen ücretten az ücret alınması yasaktır.
3. Belli bir hukukî yardımın veya bir hizmetin yapılmasını konu edinen sözleşmedir. Avukatlık sözleşmesinin konusu olan ve avukat tarafından verilen hizmet; yasa işlerinde ve hukukî konularda görüş bildirmek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini kullanan diğer organlar önünde gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri ve resmi dairelerdeki işleri takip etmek, bütün bu işlere ait evrakları düzenlemektir.
4. Avukatlık sözleşmesi, BK’daki hizmet sözleşmesi ve vekâlet sözleşmesi kalıplarında değerlendirilemeyen, kendine özgü kuralları olan bir sözleşmedir.
5. Avukatlık sözleşmesi, avukatlık tekel hakkına sahip kişilerce yapılabilecek sözleşmedir. Sözleşmenin bir tarafı, baro levhasına/baro avukatlık ortaklığı siciline kayıtlı avukat/avukatlık ortaklığıdır.

AVUKATIN ÜCRET HAKKI

Avukatlık, bir kamu hizmeti olup, avukat verdiği hizmet karşılığı ücrete hak kazanır. Avukatlık ücreti, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade eder (AvK. m. 164, I). Avukatlık ücreti, özel hükümlerle düzenlenmiştir.
Sözleşmenin Düzenlenmesi Kuralları
1.      Avukatlık sözleşmesi serbestçe düzenlenir(AvK. m. 163,I).

Mesleğin kamusal yönü ve devlet denetiminde yapılan bir meslek olması nedeniyle ücretin belirlenmesi tam anlamıyla serbest bırakılmamıştır.
Avukatlık asgarî ücret tarifesi (AAÜT) altında vekâlet ücreti kararlaştırılamaz(AvK. m. 164, IV; AAÜT m.1). Aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hükümlerdi geçersiz olup, ücrete ilişkin olarak AAÜT hükümleri uygulanır. Bu kural, hem maktu ve hem de nispi avukatlık ücreti için geçerlidir.

Baro yönetim kuralları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren birer tarife hazırlayıp, bunu TBB’ne gönderirler. TBB yönetim kurulu, gelen bu teklifleri de göz önüne almak suretiyle ülke düzeyinde uygulanacak tarifeyi hazırlar ve her yıl Ekim ayı sonuna
kadar onaylanması için Adalet Bakanlığı’na gönderir (AvK. m.168).
Onaylanan tarife, RG’de yayımlanarak yürürlüğe girer.

ÜST SINIR KISITLAMASI: Üst sınıra yönelik kısıtlayıcı uygulama sadece nispi olarak belirlenen avukatlık ücretinde söz konusudur. Avukatlık ücreti, dava olunanın veya hükmolunacak şeyin değerine göre nispi olarak belirleniyorsa veya dava ile istenen paranın bir bölümünü kapsıyorsa, başarıya göre değişmek koşuluyla değişken olarak saptanabilir. Ancak, bu durumda, durumda, avukatlık ücreti, ücreti, dava veya hükmolunacak şeyin yahut paranın yüzde yirmi beşini aşmaması gerekmektedir (AvK. m.164, II).

ÜCRETSİZ DAVA ALMA YASAĞI: Ücretsiz dava alınması halinde, durum baro yönetim kuruluna bildirilir(AvK. m.164, IV). Ancak, ücretsiz dava alınması istisnai hallerde (yakın akrabalık gibi) mümkündür. Bu nedenle ücretsiz dava alan avukatın, durumu baro yönetim kuruluna yalnız bildirmekle yenmemesi ücretsiz dava almasını haklı ve gerekli kılan sebepleri de açıklaması ve bu bildiriyi ücretsiz dava alındıktan sonra yapması gerekir.

AVUKATLIK ÜCRETİNİN BELLİ BİR İŞLE SINIRLANMASI:

Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kararlaştırılan avukatlık ücreti yalnızca avukatın üzerine almış olduğu işin karşılığı olup, karşılık dava, bağlantı ve ilişki bulunsa bile başka dava ve icra takipleri veya her türlü hukuki yardımlar ayrı ücrete tâbidir(AvK.m. 173). Bunlar için ayrıca bir sözleşme sözleşme yapılması veya önceki sözleşmenin içine dâhil edilerek işlem yapılması gerekir. Bu işler, sonucunda avukatın ayrı bir ücret isteme hakkı doğar.

Avukat, üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder (AvK. m. 171, I). İşin sonuna kadar takibi demek, avukatın“kesin hüküm elde edilinceye kadar yapılması gereken işleri yapması” anlamına gelir.

Avukatlık ücreti, ya avukat ile iş sahibi arasında yapılan avukatlık sözleşmesine ücrete yönelik madde veya maddeler eklenerek ya da sadece avukatlık ücret sözleşmesi yapılarak belirlenir.
Avukatlık ücret sözleşmesi veya avukatlık sözleşmesinde yer alan ücret koşulu için öngörülen öngörülen biçim “yazılı” yazılı” yapılmasıdır yapılmasıdır(AvK. m. 163, I). Ancak bu şekil şartı, geçerlilik değil, ispat şartıdır. Yazılı olmayan anlaşmalar, genel hükümlere göre ispatlanır.
Avukatlık sözleşmesinin belli bir hukukî yardımı ve meblâğı yahut değeri kapsaması gerekir (AvK. m. 163, I). Miktarın para olarak belirlenmesi zorunludur. Avukatlık sözleşmesinde ücret, yabancı para olarak ya da yabancı para üzerinden TL olarak da kararlaştırılabilir.

Kanuna aykırı olmayan şarta bağlı sözleşmeler geçerlidir (AvK. m. 163, I).

Ücretin başarı ile oranlı bir şekilde belirlenmesi de mümkündür (AvK. m. 164, II). Yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir. Ancak, başarı koşullu ücretin geçerli olabilmesi için, başarısızlık hali için de bir ücretin öngörülmüş olması gerekir gerekir. Aksi halde, ücretsiz dava alma durumu ortaya çıkar ve sözleşme geçersiz sayılır.

DAVANIN SONUCUNA KATILMA (HASIMLI DAVAYA İŞTİRAK) YASAĞI: Yapılacak sözleşmeler, dava konusu para dışındaki mal ve haklardan bir kısmının aynen avukata ait olacağı hükmünü taşıyamaz (AvK. m. 164, III).

Avukatlık sözleşmesinin ücret ile ilgili bölümüne ya da avukatlık ücret sözleşmesine, avukatlık ücretinin belirlenen günde ödenmemesi halinde ceza koşulu konulabilir.

AvK m. 164, IV- (…) Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde;
Değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir.
Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.

AVUKATIN İSTİFASI HALİNDE ÜCRET
AvK m. 174, I- Üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat hiçbir ücret isteyemez ve peşin aldığı ücreti geri vermek zorundadır (ayrıca bkz. Meslek K.m. 38).
Buna karşın avukat, haklı bir nedenle işi bırakmış ise, genel kurallar kurallar gereği kendisine ödenmesi gereken ücreti ve giderleri isteme hakkına sahiptir.
Avukatın isteyebileceği ücret, sözleşmesel ücret diyebileceğimiz iş sahibi ile avukat arasında yapılmış sözleşme gereği isteyeceği ücret ile yargı mercilerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa avukatlık asgari ücret tarifesine göre yükletilecek ücrettir.
İş sahibinin işi, bir başka avukata vermesi halinde, ilk avukatın olur vermemesi durumunda iş kendiliğinden sona ermekte ve iş sahibi olur vermeyen avukatın ücretinin tamamını ödeme yükümlülüğü altına girmektedir(AvK. m. 172, III).

AVUKATIN AZLİ HALİNDE ÜCRET

AvK m. 174, II- Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.

İŞİN BAŞKA BİR AVUKATLA BİRLİKTE TAKİBİ HALİNDE ÜCRET

AvK m. 172, I, IV- İş sahibi, ilk anlaşmayı yaptığı avukatının yazılı muvafakatı ile, başka avukatları da işin kovuşturma ve savunmasına katabilir.
İlk avukatın muvafakatı ile işin başka avukatlar tarafından da takibi halinde iş sahibi, ilk avukatın ücretinden kısıntı yapamaz. Bu halde avukatların müvekkile karşı sorumluluğu konusunda 171 inci maddenin üçüncü fıkrası hükmü uygulanır.

TEVKİL YETKİSİ DAHİLİNDE BİR BAŞKA AVUKATIN TEVKİL OLUNMASI HALİNDE ÜCRET

Tevkil yetkisi çerçevesinde, avukat tarafından işe başka avukatlar dahil edilmişse, avukat artık bundan ötürü ayrı bir ücret isteyemez. Ayrıca, işi birlikte takip eden avukat da müvekkilden ücret isteyemez. Tevkil yetkisi ile iş tamamen başka bir avukata bırakılmışsa, tevkil eden ve tevkil olunan avukatlar, ücret sözleşmesindeki miktarı aşmamak şartıyla harcadıkları mesaiye karşılık olan ücreti müvekkilden isteyebilir. Tevkil eden avukat, peşin bir ücret almışsa, harcadığı mesaiye karşılıkolan miktarın fazlasını , tevkil ettiği avukata ödemekle yükümlüdür (AvK. m. 171, son f.)


AVUKATIN PEŞİN ÜCRETİNİ VEYA AVANS VE MASRAF ALMADAN İŞE
BAŞLAMAMASI

AvK. m. 173, II- Avukata tevdi edilen işin yapılması veya yapıldıktan sonra sonucunun alınması için gerekli bütün vergi, resim, harç ve giderler iş sahibinin sorumluluğu altında olup, avukat tarafından ilk istekte avukata veya gerektiği yere ödenir. Bu harcamaların avukat tarafından yapılabilmesi için, yeteri kadar avansın iş sahibi tarafından verilmiş olması gerektir. Avukatın iş için yapacağı yolculuk masrafları ve bulunduğu yerden ayrılma tazminatı, anlaşma gereğince iş sahibi tarafından ayrıca ödenir. Bu giderler giderler peşin olarak ödenmedikçeavukat yolculuğa zorlanamaz. Bu hükmün aksine sözleşme yapılabilir.

AvK. m. 174, III- Anlaşmaya göre avukata peşin verilmesi gereken ücret ödenmezse, avukat işe başlamakla zorunlu değildir. Bu sebeple doğabilecek her türlü sorumluluk iş sahibinindir. Yazılı sözleşmedeki diğer ödeme şartlarının yerine getirilmemesinden dolayı avukat işi takip etmek ve sonucunu elde etmekten mahrum kalırsa sorumluluk bakımından aynı hüküm uygulanır.

MESLEK KURALLARI 42- Avukat işle ilgili giderleri karşılamak üzere avans isteyebilir. Avansın işin gereğini çok aşmamasına, avanstan yapılan harcamaların müvekkile zaman zaman bildirilmesine ve işin sonunda avanstan kalan paranın müvekkile geri verilmesine dikkat edilir.

AVUKATIN HAPİS HAKKI

AvK m. 166, I- Avukat, müvekkili tarafından verilen veya onun namına aldığı malları, parayı ve diğer her türlü kıymetleri, avukatlık ücreti ve giderin ödenmesine kadar, kendi alacağı nispetinde elinde tutabilir. Ayrıca bkz. AvK. m. 39.
KOŞULLARI
1. Avukatın alacağının miktarının belli ve muaccel olması gerekir gerekir.
2. Avukat hapis hakkını uygulayacağı mala iş sahibinin oluru ile  veya ahzu kabz yetkisini kullanarak zilyet olmalıdır.
3. Alacak ile eşya arasında bağlantı bulunmalıdır.
4. Avukatın hapis hakkını ortadan kaldıran durumlardan birinin olmaması gerekir.
5. Hapis hakkı sadece avukatlık ücreti veya avukat tarafından yapılan giderler için kullanılabilir.
6. Alacakla orantılı olmalıdır.
7. Hapis hakkının kullanılacağı ve miktarı iş sahibine bildirilmelidir.

AVUKATLIK ÜCRETİNİN RÜÇHANLI BULUNMASI:

AvK m. 166, II, III, IV-Avukat, sözleşme ile kararlaştırılan ve hakim tarafından takdir olunan ücretinden dolayı, kendi çalışması sonucunda müvekkilin muhafaza ettiği veya kazandığı mallar ve davadaki diğer taraftan ilam gereğince tahsil edilecek para yahut alınacak mallar üzerinde diğer alacaklılara nazaran rüçhan hakkını haizdir. Rüçhan hakkı, vekaletnamenin düzenlenme tarihine, vekaletname umumi ise iş sahibi adına ücret konusu işten dolayı ilk yapılan resmi başvurma tarihine göre sıra alır. İş sahibinin iflası halinde avukatın vekâlet ücreti alacağı da rüçhanlıdır. Ancak, 9.6.1932 tarihli ve   2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 206 ncı maddesinin birinci birinci fıkrası hükmü saklıdır.

Bir ilamın cebri icra yoluyla infazına girişildiğinde, icra dairesi, takip talebinde bulunan tarafın ilamda adı yazılı olan avukatına, icra emri ile aynı zamanda düzenleyeceği bir bildiriyi, gideri takip talebinde bulunandan alınmak suretiyle, derhal tebliğ eder. Bu bildiri tebliğ edilmedikçe icranın sonraki safhlarına geçilemez. Avukata yapılacak tebliğin giderleri hakkında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 59. maddesi hükmü uygulanır.

Avukatın ölümü halinde, mirasçılarına intikal eden avukatlık ücreti alacakları da, avukat alacakları gibi rüçhanlıdır. Şu kadar ki, üçüncü fıkrada yazılı bildirim zorunluğu bu kimseler hakkında uygulanmaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder