AVUKATLIK
SÖZLEŞMESİ
Avukatlık sözleşmesi;
baro levhasına yazılı olup, mesleğini serbest olarak yapan avukat veya
avukatlık ortaklığı ile iş sahibi arasında bağıtlanan, hukukî ilişkilerin
düzenlenmesini, hukukî sorun ve uyuşmazlıkların çözümlenmesini konu edinen, tam
iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir.
NİTELİKLERİ
1.
Avukatlık sözleşmesi her iki tarafa borç yükleyen “tam iki taraflı” sözleşmedir.
Avukatın yükümlülükleri, başta “özenle hizmetin yerine getirilmesi” olmak üzere
varsa yazılı sözleşme, yasa, meslek kuralları, meslek örgütü kararları, mesleki
düzen ve gelenekleri ile ortaya çıkmakta; iş sahibinin de başta ücret ödeme ve
bilgi verme olmak üzere çeşitli yükümlükleri bulunmaktadır.
2.
Avukatlık sözleşmesine konu hizmet, ücret karşılığı yapılan bir hizmettir.
Ücret alınmaması veya AvK. gereği belirlenen ücretten az ücret alınması
yasaktır.
3.
Belli
bir hukukî yardımın veya bir hizmetin yapılmasını konu edinen sözleşmedir.
Avukatlık sözleşmesinin konusu olan ve avukat tarafından verilen hizmet; yasa
işlerinde ve hukukî konularda görüş bildirmek, mahkeme, hakem veya yargı
yetkisini kullanan diğer organlar önünde gerçek ve tüzel kişilere ait hakları
dava etmek ve savunmak, adli işlemleri ve resmi dairelerdeki işleri takip
etmek, bütün bu işlere ait evrakları düzenlemektir.
4.
Avukatlık
sözleşmesi, BK’daki hizmet sözleşmesi ve vekâlet sözleşmesi kalıplarında
değerlendirilemeyen, kendine özgü kuralları olan bir sözleşmedir.
5.
Avukatlık
sözleşmesi, avukatlık tekel hakkına sahip kişilerce yapılabilecek sözleşmedir.
Sözleşmenin bir tarafı, baro levhasına/baro avukatlık ortaklığı siciline
kayıtlı avukat/avukatlık ortaklığıdır.
AVUKATIN
ÜCRET HAKKI
Avukatlık, bir kamu
hizmeti olup, avukat verdiği hizmet karşılığı ücrete hak kazanır. Avukatlık
ücreti, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade
eder (AvK. m. 164, I). Avukatlık ücreti, özel hükümlerle düzenlenmiştir.
Sözleşmenin
Düzenlenmesi Kuralları
1. Avukatlık sözleşmesi serbestçe
düzenlenir(AvK. m. 163,I).
Mesleğin
kamusal yönü ve devlet denetiminde yapılan bir meslek olması nedeniyle ücretin
belirlenmesi tam anlamıyla serbest bırakılmamıştır.
Avukatlık asgarî ücret tarifesi (AAÜT)
altında vekâlet ücreti kararlaştırılamaz(AvK. m. 164, IV; AAÜT m.1).
Aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hükümlerdi geçersiz olup, ücrete
ilişkin olarak AAÜT hükümleri uygulanır. Bu kural, hem maktu ve hem de nispi
avukatlık ücreti için geçerlidir.
Baro
yönetim kuralları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemlerden
alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren birer tarife hazırlayıp,
bunu TBB’ne gönderirler. TBB yönetim kurulu, gelen bu teklifleri de göz önüne
almak suretiyle ülke düzeyinde uygulanacak tarifeyi hazırlar ve her yıl Ekim
ayı sonuna
kadar
onaylanması için Adalet Bakanlığı’na gönderir (AvK. m.168).
Onaylanan
tarife, RG’de yayımlanarak yürürlüğe girer.
ÜST SINIR KISITLAMASI:
Üst sınıra yönelik kısıtlayıcı uygulama sadece nispi olarak belirlenen
avukatlık ücretinde söz konusudur. Avukatlık ücreti, dava olunanın veya hükmolunacak
şeyin değerine göre nispi olarak belirleniyorsa veya dava ile istenen paranın
bir bölümünü kapsıyorsa, başarıya göre değişmek koşuluyla değişken olarak
saptanabilir. Ancak, bu durumda, durumda, avukatlık ücreti, ücreti, dava veya
hükmolunacak şeyin yahut paranın yüzde
yirmi beşini aşmaması gerekmektedir (AvK. m.164, II).
ÜCRETSİZ DAVA ALMA YASAĞI:
Ücretsiz dava alınması halinde, durum baro yönetim kuruluna bildirilir(AvK. m.164,
IV). Ancak, ücretsiz dava alınması istisnai hallerde (yakın akrabalık gibi)
mümkündür. Bu nedenle ücretsiz dava alan avukatın, durumu baro yönetim kuruluna
yalnız bildirmekle yenmemesi ücretsiz dava almasını haklı ve gerekli kılan
sebepleri de açıklaması ve bu bildiriyi ücretsiz dava alındıktan sonra yapması
gerekir.
AVUKATLIK ÜCRETİNİN BELLİ BİR İŞLE
SINIRLANMASI:
Sözleşmede
aksine bir hüküm yoksa, kararlaştırılan avukatlık ücreti yalnızca avukatın
üzerine almış olduğu işin karşılığı olup, karşılık dava, bağlantı ve ilişki
bulunsa bile başka dava ve icra takipleri veya her türlü hukuki yardımlar ayrı
ücrete tâbidir(AvK.m. 173). Bunlar için ayrıca bir sözleşme sözleşme yapılması veya
önceki sözleşmenin içine dâhil edilerek işlem yapılması gerekir. Bu işler,
sonucunda avukatın ayrı bir ücret isteme hakkı doğar.
Avukat,
üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna
kadar takip eder (AvK. m. 171, I). İşin sonuna kadar takibi demek, avukatın“kesin
hüküm elde edilinceye kadar yapılması gereken işleri yapması” anlamına gelir.
Avukatlık
ücreti, ya avukat ile iş sahibi arasında yapılan avukatlık sözleşmesine ücrete
yönelik madde veya maddeler eklenerek ya da sadece avukatlık ücret sözleşmesi
yapılarak belirlenir.
Avukatlık
ücret sözleşmesi veya avukatlık sözleşmesinde yer alan ücret koşulu için
öngörülen öngörülen biçim “yazılı” yazılı” yapılmasıdır yapılmasıdır(AvK. m.
163, I). Ancak bu şekil şartı, geçerlilik değil, ispat şartıdır. Yazılı olmayan
anlaşmalar, genel hükümlere göre ispatlanır.
Avukatlık
sözleşmesinin belli bir hukukî yardımı ve meblâğı yahut değeri kapsaması
gerekir (AvK. m. 163, I). Miktarın para olarak belirlenmesi zorunludur.
Avukatlık sözleşmesinde ücret, yabancı para olarak ya da yabancı para üzerinden
TL olarak da kararlaştırılabilir.
Kanuna
aykırı olmayan şarta bağlı sözleşmeler geçerlidir (AvK. m. 163, I).
Ücretin
başarı ile oranlı bir şekilde belirlenmesi de mümkündür (AvK. m. 164, II).
Yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın
belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir. Ancak, başarı
koşullu ücretin geçerli olabilmesi için, başarısızlık hali için de bir ücretin öngörülmüş
olması gerekir gerekir. Aksi halde, ücretsiz dava alma durumu ortaya çıkar ve
sözleşme geçersiz sayılır.
DAVANIN SONUCUNA KATILMA (HASIMLI
DAVAYA İŞTİRAK) YASAĞI: Yapılacak sözleşmeler, dava konusu
para dışındaki mal ve haklardan bir kısmının aynen avukata ait olacağı hükmünü
taşıyamaz (AvK. m. 164, III).
Avukatlık
sözleşmesinin ücret ile ilgili bölümüne ya da avukatlık ücret sözleşmesine,
avukatlık ücretinin belirlenen günde ödenmemesi halinde ceza koşulu
konulabilir.
AvK m. 164, IV-
(…) Avukatlık ücretinin
kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı
yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya
ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde;
Değeri para ile ölçülebilen dava ve
işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını
incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın
emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile
yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir.
Değeri para ile ölçülemeyen dava ve
işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.
AVUKATIN İSTİFASI HALİNDE ÜCRET
AvK
m. 174, I- Üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen
avukat hiçbir ücret isteyemez ve peşin aldığı ücreti geri vermek zorundadır
(ayrıca bkz. Meslek K.m. 38).
Buna
karşın avukat, haklı bir nedenle işi bırakmış ise, genel kurallar kurallar
gereği kendisine ödenmesi gereken ücreti ve giderleri isteme hakkına sahiptir.
Avukatın
isteyebileceği ücret, sözleşmesel ücret diyebileceğimiz iş sahibi ile avukat arasında
yapılmış sözleşme gereği isteyeceği ücret ile yargı mercilerince avukata ait
olmak üzere karşı tarafa avukatlık asgari ücret tarifesine göre yükletilecek
ücrettir.
İş
sahibinin işi, bir başka avukata vermesi halinde, ilk avukatın olur vermemesi
durumunda iş kendiliğinden sona ermekte ve iş sahibi olur vermeyen avukatın ücretinin
tamamını ödeme yükümlülüğü altına girmektedir(AvK. m. 172, III).
AVUKATIN AZLİ HALİNDE ÜCRET
AvK
m. 174, II- Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat
kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.
İŞİN BAŞKA BİR AVUKATLA BİRLİKTE
TAKİBİ HALİNDE ÜCRET
AvK
m. 172, I, IV- İş sahibi, ilk anlaşmayı yaptığı avukatının yazılı muvafakatı
ile, başka avukatları da işin kovuşturma ve savunmasına katabilir.
İlk
avukatın muvafakatı ile işin başka avukatlar tarafından da takibi halinde iş
sahibi, ilk avukatın ücretinden kısıntı yapamaz. Bu halde avukatların müvekkile
karşı sorumluluğu konusunda 171 inci maddenin üçüncü fıkrası hükmü uygulanır.
TEVKİL YETKİSİ DAHİLİNDE BİR BAŞKA AVUKATIN
TEVKİL OLUNMASI HALİNDE ÜCRET
Tevkil
yetkisi çerçevesinde, avukat tarafından işe başka avukatlar dahil edilmişse,
avukat artık bundan ötürü ayrı bir ücret isteyemez. Ayrıca, işi birlikte takip
eden avukat da müvekkilden ücret isteyemez. Tevkil yetkisi ile iş tamamen başka
bir avukata bırakılmışsa, tevkil eden ve tevkil olunan avukatlar, ücret
sözleşmesindeki miktarı aşmamak şartıyla harcadıkları mesaiye karşılık olan ücreti
müvekkilden isteyebilir. Tevkil eden avukat, peşin bir ücret almışsa, harcadığı
mesaiye karşılıkolan miktarın fazlasını , tevkil ettiği avukata ödemekle
yükümlüdür (AvK. m. 171, son f.)
AVUKATIN PEŞİN ÜCRETİNİ VEYA AVANS
VE MASRAF ALMADAN İŞE
BAŞLAMAMASI
AvK.
m. 173, II- Avukata tevdi edilen işin yapılması veya yapıldıktan sonra sonucunun
alınması için gerekli bütün vergi, resim, harç ve giderler iş sahibinin sorumluluğu
altında olup, avukat tarafından ilk istekte avukata veya gerektiği yere ödenir.
Bu harcamaların avukat tarafından yapılabilmesi için, yeteri kadar avansın iş
sahibi tarafından verilmiş olması gerektir. Avukatın iş için yapacağı yolculuk
masrafları ve bulunduğu yerden ayrılma tazminatı, anlaşma gereğince iş sahibi
tarafından ayrıca ödenir. Bu giderler giderler peşin olarak ödenmedikçeavukat
yolculuğa zorlanamaz. Bu hükmün aksine sözleşme yapılabilir.
AvK.
m. 174, III- Anlaşmaya göre avukata peşin verilmesi gereken ücret ödenmezse,
avukat işe başlamakla zorunlu değildir. Bu sebeple doğabilecek her türlü
sorumluluk iş sahibinindir. Yazılı sözleşmedeki diğer ödeme şartlarının yerine
getirilmemesinden dolayı avukat işi takip etmek ve sonucunu elde etmekten
mahrum kalırsa sorumluluk bakımından aynı hüküm uygulanır.
MESLEK
KURALLARI 42- Avukat işle ilgili giderleri karşılamak üzere avans isteyebilir.
Avansın işin gereğini çok aşmamasına, avanstan yapılan harcamaların müvekkile
zaman zaman bildirilmesine ve işin sonunda avanstan kalan paranın müvekkile
geri verilmesine dikkat edilir.
AVUKATIN HAPİS HAKKI
AvK
m. 166, I- Avukat, müvekkili tarafından verilen veya onun namına aldığı malları,
parayı ve diğer her türlü kıymetleri, avukatlık ücreti ve giderin ödenmesine
kadar, kendi alacağı nispetinde elinde tutabilir. Ayrıca bkz. AvK. m. 39.
KOŞULLARI
1.
Avukatın alacağının miktarının belli ve muaccel olması gerekir gerekir.
2.
Avukat hapis hakkını uygulayacağı mala iş sahibinin oluru ile veya ahzu kabz yetkisini kullanarak zilyet
olmalıdır.
3.
Alacak ile eşya arasında bağlantı bulunmalıdır.
4.
Avukatın hapis hakkını ortadan kaldıran durumlardan birinin olmaması gerekir.
5.
Hapis hakkı sadece avukatlık ücreti veya avukat tarafından yapılan giderler
için kullanılabilir.
6.
Alacakla orantılı olmalıdır.
7.
Hapis hakkının kullanılacağı ve miktarı iş sahibine bildirilmelidir.
AVUKATLIK ÜCRETİNİN RÜÇHANLI
BULUNMASI:
AvK m. 166, II, III, IV-Avukat,
sözleşme ile kararlaştırılan ve hakim tarafından takdir olunan ücretinden
dolayı, kendi çalışması sonucunda müvekkilin muhafaza ettiği veya kazandığı
mallar ve davadaki diğer taraftan ilam gereğince tahsil edilecek para yahut alınacak
mallar üzerinde diğer alacaklılara nazaran rüçhan hakkını haizdir. Rüçhan
hakkı, vekaletnamenin düzenlenme tarihine, vekaletname umumi ise iş sahibi adına
ücret konusu işten dolayı ilk yapılan resmi başvurma tarihine göre sıra alır.
İş sahibinin iflası halinde avukatın vekâlet ücreti alacağı da rüçhanlıdır.
Ancak, 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı
İcra ve İflâs Kanununun 206 ncı maddesinin birinci birinci fıkrası hükmü
saklıdır.
Bir
ilamın cebri icra yoluyla infazına girişildiğinde, icra dairesi, takip talebinde
bulunan tarafın ilamda adı yazılı olan avukatına, icra emri ile aynı zamanda
düzenleyeceği bir bildiriyi, gideri takip talebinde bulunandan alınmak
suretiyle, derhal tebliğ eder. Bu bildiri tebliğ edilmedikçe icranın sonraki
safhlarına geçilemez. Avukata yapılacak tebliğin giderleri hakkında 2004 sayılı
İcra ve İflas Kanununun 59. maddesi hükmü uygulanır.
Avukatın
ölümü halinde, mirasçılarına intikal eden avukatlık ücreti alacakları da,
avukat alacakları gibi rüçhanlıdır. Şu kadar ki, üçüncü fıkrada yazılı bildirim
zorunluğu bu kimseler hakkında uygulanmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder