7 Temmuz 2014 Pazartesi

Adalet Tanrıçaları


  

“Kör değil de gözü bağlı olduğuna göre, Justitia istese görebilecek olduğu şeyleri bilinçli olarak görmemeyi tercih ediyor demektir. Gözü bağlı yargıç yargılama esnasında herkese eşit nazarla bakacak ve hukuku sadece vicdanına göre belirleyecektir. Gözbağı sembolünün işaret ettiği ilkeler özellikle yargıcın egemenle olan ilişkileri bakımından önemlidir. Hâkimler kurulu bir egemenlik yapısı içinde hareket ediyor olsa da, adalet dağıtırken iktidardan bağımsız olmaları ve ona karşı eleştirel bir mesafeyi korumaları gerekir.
Bir ülkede hukukun ve adaletin egemen olması, her şeyden önce, adalet mekanizmasının, burada belirtilen anlamda ‘gözünün bağlı’ olmasına bağlıdır. Gözün bağlı olması, elbette, yargıcın kendisini dış dünyaya büsbütün kapatması, içinde yaşadığı toplumdan soyutlanması gerektiği anlamına gelmiyor. Ne var ki, gözbağı çözülmüş bir yargıcın kamu otoritesinin -özellikle de çıplak gücün- taraf olduğu bir davada adil karar vermesi hiç de kolay değildir.”
                                                                                 Mustafa Erdoğan 
                                                                   
                                                                        THEMİS

Themis, yasadır, kuraldır.
Söz verdiğim gibi ikinci blogumda size iki önemli tanrıçadan bahsetmek istiyorum. Bir avukatın bilmesi gereken iki yunan adalet tanrıçaları... Bunlardan birincisi herkesinde bildiği üzere ya da bildiğin sandığı adalet tanrıçası THEMİS... O güzel kadın...
Koymak, yerleştirmek, oturtmak, sağlamlaştırmak, saptamak anlamına gelenbir kökten (themi) türemiş olan ‘themis’ adil, adalet gibi anlamları taşımaktadır. Grekçede themis kelimesi, yapılan veya yapılagelen “gelenekörf” anlamında da kullanılmış ve themis kavramı, insanlar tarafından öğrenilmiş olan hüküm, emir veya kurallara kademeli olarak uygulanmıştır.
Yunan mitolojisinde Uranüs ve Gaia’nın kızı olanadalet ve düzen tanrıçası Themis, Zeus’un Hera’dan
sonraki ikinci karısı, Horae ve Moirae’nin annesidir. Güzelliğine mi tutuldu bilinmez ama Themis ile Hera’nın da olurunu alarak evlenen Zeus’un amacının, üzerindeki adalet yükünü Themis’e atmak olduğu söylenir. Ne de olsa Zeus meşguldur. Themis, doğada, mevsimlerin, yılların ve sanatların düzenini sağlayan bir tanrıça üçlüsüyle canlı varlıklar arasında yaşamla ölüm dengesini kuran bir tanrıça, bir tanrısal varlıktır. Themis, yasadır, kuraldır.Ama gelip geçici bir yasa değil, hem tanrılar hem de insanlar dünyasında değişmez evrensel ve ölümsüz doğa yasasıdır. Tanrısal yasadır, onun karşıtı insansal yasa ise Nomos’tur. Themis, Olympos’ta yaşar ve Zeus’un hemen yanı başında oturur ve Zeus’un vereceği bütün kararlarda ona hikmet ve adalet tavsiye eder, tanrılara verdiği öğütlerle bir çeşit danışmanlık görevi de yapardı. Tanrıların toplantılarına başkanlık eder, Tanrılar arasındaki anlaşmazlıklar kadar, insanlar arasındaki anlaşmazlıkları da çözer ve Olympos’taki düzeni korur. Themis cismani düzenden ziyade sosyal düzenin tanrıçasıdır. Öfkeli veya cezalandırıcı değildir. Ona yeteri kadar saygı gösterilmediğinde veya adaletsizlik yapıldığında, o sessiz kalır ve onun yerine Nemesis gerekli karşılığı, cezayı verir. Themis, aynı zamanda kâhindir, kehânet gücü vardır, kehânet yeri olan Delphi Tapınağı’nı o inşa etmiştir.
Themis’in çocukları olan Hora’ların teker teker adlarını ele alacak olursak, simgeledikleri varlıkları da daha iyi anlamış oluruz: Birincisi Eunomia düzeni, iyi yasalarla kurulmuş bir toplum düzenini simgeler. 
Eirene insanlara bereket ve mutluluk sağlayan barıştır. Dike ise hak ve adalet anlamına gelir, Themis’in kızları arasında ister yazında, ister yaşamda olsun adı en çok geçen tanrıça odur. Bu tanrıçalar doğal ve insansal toplulukların can damarı, denge ve sürekliliğin başlıca belirleyicileridir.
Adalet ve düzeni temsil eden Themis, bir elinde terazi öteki elinde kılıç tutan, gözleri bağlı bir kadın olarak simgeleştirilmiştir. Elindeki terazi adaleti ve bunun dengeli şekilde dağıtılmasını, diğer elindeki kılıç ise adaletin keskinliğini simgelemektedir. Günümüzdeki Themis simgesinin evli olmadığını varsayarak,kadın ve bakire oluşu bağımsızlığını, gözlerinin bağlı olması ise tarafsızlığını simgeler. Adalet dağıttığı kimseleri görmesin, taraflı davranmasın diye bağlanmıştır gözleri.
                                                                 
                                                                LİTAİLER

Antik Yunan’da. Avukat tanrıçalar.Zeus’un kızları olan çirkin, topal ve kırışık Litailer.
Litailer, yani Yalvarılar’ı Homeros’ta görüyoruz. Bu Avukat tanrıçalar insanların yasaları çiğnememesi için çabalıyorlar. Suç Tanrısı Ate’nin insanları kandırmasına engel olmaya ve insanların da Ate’ye kanmaması için çalışıyor, eğer insanlar Ate’ye kanıp suç işlerlerse, onları mahkemede savunuyorlar ve davacı tanrılardan onları affetmeleri için yardım diliyorlar.Bazen de mağdurun yanında olup, suçluların cezalandırılmalarını mahkemeden istiyorlar. Litailerin yaptıkları aslında bugün biz avukatların yaptıklarından farklı değil.
Litailerin görünümleri çirkin ama yürekleri saf ve temiz. Topallıkları çok çalışmaktan. Sürekli koşuşturmaları
onları topallaştırmış. Yüzlerindeki kırışıklar,insanların dertlerini almak, onların affedilmeleri için yalvarmak veya suçlunun cezasını çekmesi için ısrar etmelerinden kaynaklanıyor; erken yaşlanmışlar.Bedenen, zihnen ve ruhen yıpranmışlar. Yaşadıkları acı, keder, dert onları erkenden yaşlandırmış.

Bu anlattıklarım size bir şey anımsattı mı? Bana nedense biz avukatları hatırlattı. Verdiğimiz mücadeleyi ve çektiğimiz sıkıntıyı, derdi, zorluğu....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder